-

BÜYÜK TÜRK MİLLETİ

Suriye Selcuklu

   SURİYE SELÇUKLU DEVLETİ

  Kuruluşu

  Suriye'yi fetheden ve 1078 yılından beri Büyük Selçuklu Devleti'nin Suriye meliki olan Tutuş (Sultan Alparslan'ın oğlu ve Sultan Melikşah'ın kardeşidir), kendini sultan ilân ederek, yeğeni Sultan Berkyaruk'un üzerine yürümüş, Aralık 1094'te Bağdat'ı fethederek adına hutbe okutturmuş, fakat Rey'de yeğenine yenilmişti (1095). Oğullarından Rıdvan Halep'te ve Dukak Şam'da hâkimiyetlerini ilân ettiler. Halep hakimi Rıdvan Haçlılarla mücadele etti. Bir ara sınırlarını Güney Anadolu'ya kadar genişletti. 1117'de ise her iki bölgede de hâkimiyet, atabeylerin eline geçmişti.

  Halep Selçuklu Melikliği

  Antakya’yı fetheden Süleyman Şah, Suriye hakimiyetini ele geçirmek istedi. Bu maksatla Halep’i ele geçirmek için hareket etti (1085). Halep Valisi İbn-i Huteytî, Tutuş’tan yardım istedi. Melik Tutuş, yanında Artuk Bey olduğu halde, harekete geçti. İki hânedan üyesi Halep civarında Ayn Seylem mevkiinde karşılaştılar. Yapılan muharebede Süleyman Şah, hayatını kaybetti (1086). Tutuş, Halep’i ele geçirdiyse de, iç kaleyi alamadı. Suriye’deki hadiseler üzerine Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah, bölgeye sefer düzenledi. Tutuş, Şam’a çekildi.
  Sultan Melikşah’ın Suriye'den ayrılmasından sonra Tutuş, harekete geçip, 1090 senesinde Humus’u ele geçirdi.Trablusşam muhasarası başarısızlıkla neticelendi. Melikşah’ın vefatı üzerine Sultan Berkyaruk’la saltanat mücadelesine girişen Tutuş, Rey yakınlarında yaptığı savaşta komutanlarının karşı tarafa geçmesi sebebiyle mağlup oldu. Genç yaşta hayatını kaybetti (1095). Melik Tutuş’un ölümünden sonra oğullarından Rıdvan Halep’te, Dukak ise Dımaşk’ta saltanatını ilan etti. Böylece Suriye Selçuklu Devleti, Halep ve Dımaşk Melikliği olmak üzere iki kola ayrıldı.

 

  Yıkılışı

  Melik Rıdvan'ın ölümünden sonra Haleb Melikliği'nin başına 16 yaşındaki oğlu Alp Arslan el-Ahras geçirildi. Ancak, idare tamamıyla atabegi olan Hadım Lü'lü'nün elinde bulunuyordu. Bu devrede Halep'deki Bâtınîlerden şikâyetler artmıştı. Sultan Mehmed Tapar bir elçi göndererek Bâtınîlere karşı harekete geçilmesi ve onların liderlerinin öldürülmesi için emir verilmesini istedi. Alp Arslan bu isteğe uyarak bir kısım reisleri öldürttü. Bâtınîlerden nefret eden Haleb halkı da bu harekâta katılmıştı. Ancak Alp Arslan'ın meliklik devresi kısa sürdü. Yakınlarının tavsiyesi ile yardım için Tuğ-Tegin'e başvurdu, hatta Dımaşk'a dostça bir ziyaret yaptı. Tuğ-Tegin de onun müracaatını müsbet karşılamıştı. Diğer taraftan Atabeg Lü'lü onun sorumsuzca davranışlarından ve Atabeg Tuğ-Tegin'in isteğine göre hareket edebileceğinden korkmuş, ayrıca kendi hayatını da tehlikede görerek Alp Arslan'ı öldürtmüştü (Eylül 1114).
  Atabeg Lü'lü, Alp Arslan'ın yerine altı yaşındaki kardeşi Sultan-şâh'ı tahta çıkardı. Böylece bir süre için devletin gerçek idarecisi oldu. Ancak kudretli bir melikin yokluğu ve ordusunun sayıca az olması, Haleb Melikliği'ni sadece adı geçen şehri savunmak durumunda bırakmıştı. Lü'lü ise hükümranlığını sürdürebilmek için; Haçlılar, Tuğ-Tegin ve Sultan Muhammed'den destek ve aynı maksatla zaman zaman da Artuklu İlgazî'ye başvuruyordu. Nihâyet 1117 yılında Lü'lü bir yolculuk sırasında beraberindeki Türk müfrezesi tarafından öldürüldü. Daha sonra idareyi başka hadımlar ele geçirdi. Sultan-şâh zâten yaşça küçük olduğundan sadece ismen melikti. Haleb şehri bu iç karışıklıklar sebebiyle Haçlıların yağma ve istilâsından kurtulamayacak bir durumda idi. Artuklu İlgazî 1117'de Haleb'i geçici olarak almıştı. Ertesi yıl sıkıntı içindeki halkın çağrısı ile İlgazî Haleb'e tamamen hâkim oldu. ve Sultan-şâh'ı da hapsetti (1118). Bu suretle Haleb Melikliği, dolayısıyla Suriye Selçuklu Devleti, sona ermiş oluyordu.

 
Sitemizde bazı bozukluklar görülebilir bu sayfanın açıldığı internet tarayıcısındandır.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol